Siber Güvenlik Yatırımı Yaparken Uygulanması Gereken Stratejiler ve Öncelikler

ersinerol avatarı

Siber Güvenlik Yatırımı Yaparken Uygulaması Gereken Stratejiler ve Öncelikler

Siber güvenlik farklı disiplinleri ve fonksiyon alanlarını içeren bir ekosistemdir. Bu ekosistemdin doğru yapılandırılması ve geliştirilmesi için stratejik kararların sağlıklı alınması şarttır. Doğrudan bir adım atmak yerine şirket özelinde “terzi usulü” çalışmaların planlanması gerekmektedir. Böylelikle şirketin dijital kimlik ve varlıklarının hassasiyetine uygun aksiyonlar alınabilir. 

Günümüzde dijitalleşmenin artışıyla birlikte, siber güvenlik her ölçekteki şirket için kaçınılmaz bir yatırım alanı haline geldiği tartışılmaz gerçek. Ancak, şirketlerin siber güvenlik yatırımlarında nasıl bir strateji izlemesi gerektiği konusunda belirli bir yol haritası oluşturulmazsa, yapılan yatırımlar boşa gidebilir veya beklentileri karşılamayabilir. Bu yazıda, bir şirketin siber güvenlik yatırımı yaparken önceliklendirmesi gereken adımları, dikkat edilmesi gereken noktaları ve yanlış yapılan yatırımların olası sonuçlarını ele alacağız.

1. Risk Analizi ile Başlayın

Şirketlerin siber güvenlik yatırımlarında ilk adımı sağlam bir risk analizi oluşturur. Risk analizi, şirketin karşı karşıya olduğu tehditleri belirlemeyi ve bu tehditlerin işletmeye olan olası etkilerini değerlendirmeyi içerir. Her sektörün, hatta her şirketin siber güvenlik ihtiyaçları farklıdır. Örneğin, sağlık sektöründeki bir firma veri gizliliğine odaklanırken, üretim sektöründeki bir firma operasyonel teknoloji güvenliğine odaklanabilir. Bu nedenle, hangi risklerin mevcut olduğunu anlamak ve risk seviyelerine göre bir yol haritası çıkarmak önemlidir. Her şirketin önceliklendirmesi gereken siber tehdit ve riskler farklılık gösterebilir.

2. Donanım, Yazılım ve Hizmet Yatırımlarını Dengeleyin

Birçok şirket siber güvenlik yatırımını sadece donanım veya yazılım olarak değerlendirir, fakat siber güvenlik, donanım, yazılım ve hizmet bileşenlerinin dengeli bir kombinasyonunu gerektirir. Örneğin, bir güvenlik duvarı veya antivirüs yazılımı gibi çözümler güvenlik altyapısını oluştururken, bu çözümlerin sürekli güncellenmesi ve yönetilmesi için dışarıdan hizmetler alınması gerekebilir. Siber güvenlik danışmanlığı, izleme hizmetleri veya çalışanlara yönelik siber güvenlik farkındalık eğitimleri gibi hizmetler de siber güvenlik yatırımlarında önemli bir rol oynar.

3. Öncelik: Güvenlik Mimarisi ve Güvenlik Operasyonları Merkezi (SOC)

Güvenlik mimarisi, sistemlerin güvenliğini sağlamak için yapılan temel yapı taşlarını oluşturur. Şirketler, altyapı güvenliğini en üst düzeye çıkarmak için güvenlik mimarisini dikkatli bir şekilde planlamalıdır. Bu, yalnızca yeni donanım veya yazılım eklemekle kalmaz, aynı zamanda var olan bileşenlerin birbiriyle nasıl etkileşime gireceğini de göz önünde bulundurmayı gerektirir. Ayrıca, 7/24 izleme ve analiz sağlayan Güvenlik Operasyonları Merkezi (SOC) oluşturulması veya bu hizmetin dış kaynaklardan alınması, sistemlerin sürekli gözetim altında tutulması açısından büyük avantaj sağlar.

4. Bilgi Güvenliği Farkındalık Eğitimlerine Yatırım Yapın

Global ölçekte yapılan çalışma raporları gösteriyor ki, insan faktörünü siber güvenlik sürecinde hala en zayıf halkayı oluşturuyor. Çalışan hataları, siber güvenlik açıklarının büyük bir kısmını oluşturur. Birçok siber saldırı, çalışanların basit güvenlik önlemlerini göz ardı etmesi veya sosyal mühendislik saldırılarına maruz kalmasıyla gerçekleşir. Bu yüzden, bilgi güvenliği farkındalık eğitimleri, şirketlerin siber güvenlik yatırımlarında ilk sıralarda yer almalıdır. Çalışanlarınızın temel siber güvenlik bilgisi olması, olası tehditlere karşı daha hazırlıklı olmalarını sağlar ve şirketin genel güvenliğine önemli bir katkıda bulunur.

5. Gereksiz Yatırımlardan Kaçının

Siber güvenlik alanında hızlı teknolojik gelişmeler, her yeni ürünü satın alma eğilimini artırabilir. Ancak, gereksiz yatırımlar hem bütçede hem de operasyonel kaynaklarda ciddi bir yük yaratabilir. İhtiyaca göre optimize edilmemiş bir siber güvenlik stratejisi, şirketlerin kaynaklarını israf etmesine neden olabilir. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için bütçe yönetimi kritik öneme sahiptir. Şirketin temel ihtiyaçlarını karşılamayan, sadece “yeni” olduğu için tercih edilen çözümlerden kaçınılmalıdır.

Kurumun ihtiyaç ve beklentileri doğru analiz edilmeden yapılan yatırım, zaman ve finansal kayba neden olur.

6. Güvenlik Politikalarını Oluşturun ve Sürekli Güncel Tutun

Şirketlerin siber güvenlik stratejilerini destekleyen güvenlik politikaları oluşturması ve bu politikaların sürekliliğini sağlaması gerekir. Güvenlik politikaları, şirketin siber güvenlik konusunda hangi adımları atacağını, çalışanların uyacağı kuralları ve acil durumlar için alınacak önlemleri belirler. Ayrıca, güvenlik politikalarının zaman içerisinde güncellenmesi ve değişen tehditlere göre uyarlanması gerekir. Bu, dinamik bir güvenlik yaklaşımının temelini oluşturur.

7. Teknolojik Uyumluluk ve Entegrasyonu Göz Önünde Bulundurun

Şirketinizin mevcut teknolojik altyapısı ile uyumlu olmayan bir güvenlik çözümü, hem maliyet hem de verimlilik açısından sorun yaratabilir. Yeni alınacak her donanım veya yazılımın mevcut sistemlerle entegrasyonuna dikkat edilmelidir. Bir güvenlik ürününün karmaşık bir entegrasyon süreci gerektirmesi, operasyonları aksatabilir ve güvenlik risklerini artırabilir. Bu nedenle, yatırımların hem teknik uyumluluğunu hem de entegrasyon kolaylığını göz önünde bulundurmak önemlidir.

Yanlış veya Gereksiz Siber Güvenlik Yatırımlarının Sonuçları

Yanlış bir siber güvenlik yatırımının olası etkileri geniş bir yelpazeye yayılabilir. En yaygın sonuçlardan bazıları şunlardır:

  • Kaynak İsrafı: Yanlış yapılan yatırımlar, şirketin bütçesinde gereksiz bir yük oluşturabilir ve gerçek ihtiyaçlar için ayrılabilecek kaynakları tüketebilir.
  • Operasyonel Sorunlar: Uyum sağlamayan veya yetersiz güvenlik çözümleri, şirketin operasyonlarında aksaklıklara ve verimsizliklere neden olabilir.
  • Veri İhlalleri: Etkili bir güvenlik önlemi olmadığı takdirde, saldırganların sistemlere erişmesi ve gizli verileri çalması riski artar.
  • Reputasyon Kaybı: Bir veri ihlali veya güvenlik açığı, müşterilerin şirkete olan güvenini sarsabilir ve marka imajına ciddi zararlar verebilir.
  • Regülasyonlara Uyum Sorunları: Şirketin, veri koruma ve gizlilik regülasyonlarına uymaması durumunda cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalması olasıdır.

Siber güvenlik yatırımı, şirketin uzun vadeli güvenliği için kritik bir unsur olarak öne çıkar. Ancak, yatırımların doğru bir strateji çerçevesinde yapılmaması durumunda, fayda yerine zarar getirmesi kaçınılmazdır. Şirketler, yatırımlarında risk analizine öncelik vermeli, teknolojik entegrasyonu dikkate almalı ve çalışan farkındalığını artırmalıdır. Ayrıca, sürekli güncellenen bir güvenlik politikası ve dengeli bir donanım-yazılım-hizmet kombinasyonu, siber güvenlik yatırımlarında başarıyı getirecektir.

Siber Güvenliğin Temel Fonksiyon Alanları

Siber güvenlik, birçok farklı disiplini bir araya getirerek kapsamlı bir güvenlik sağlamak üzere tasarlanmış çok boyutlu bir yapıdır. Bir şirketin siber güvenlik stratejisini oluştururken dikkat etmesi gereken ana fonksiyon alanları şunlardır:

1. Ağ Güvenliği (Network Güvenliği)

Ağ güvenliği, şirketin dijital altyapısında yer alan tüm cihazları, sunucuları ve veriyi kapsayan bir güvenlik katmanıdır. Bu alan, güvenlik duvarları, VPN, IDS/IPS (Gizli Saldırı Tespit ve Önleme Sistemleri) gibi çözümler aracılığıyla şirket ağını iç ve dış tehditlerden korur. Şirketin ağına erişim sağlayan her cihaz ve kullanıcı için çeşitli güvenlik önlemleri alınarak, ağ üzerinden veri akışının güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlanır.

2. Bilgi Güvenliği (Information Security)

Bilgi güvenliği, şirketin sahip olduğu verilerin gizliliğini, bütünlüğünü ve erişilebilirliğini sağlamak için oluşturulmuş bir güvenlik fonksiyonudur. Bu alan, sadece dijital verilere değil, aynı zamanda kağıt üzerindeki veya sözlü bilgiye de odaklanır. ISO 27001 gibi standartlarla uyumlu bir bilgi güvenliği yönetim sistemi (BGYS) kurarak, verilerin korunması ve yalnızca yetkilendirilmiş kişiler tarafından erişilmesini sağlamak, bilgi güvenliği alanının temel amaçlarındandır.

3. Uygulama Güvenliği (Application Security)

Uygulama güvenliği, şirketin kullandığı yazılım ve uygulamaların güvenli hale getirilmesi için yapılan çalışmalardır. Özellikle şirket içi geliştirilen veya dışarıdan satın alınan yazılımlar, saldırılara karşı savunmasız olabilir. SQL enjeksiyon, XSS, CSRF gibi uygulama güvenlik açıklarının kapatılması, güvenlik yamalarının düzenli olarak yapılması ve uygulama güvenliği testlerinin (AST) gerçekleştirilmesi, bu alanın başlıca faaliyetlerindendir.

4. Siber Güvenlik Ekipmanları

Siber güvenlik ekipmanları, donanımsal olarak güvenlik sağlamayı amaçlayan cihazlardır. Güvenlik duvarları, yönlendiriciler, güvenli sunucular ve veri merkezleri gibi cihazlar, ağın ve sistemlerin güvenliğini donanımsal olarak destekler. Ayrıca, kimlik doğrulama cihazları, biyometrik sistemler gibi ek güvenlik donanımları da veri güvenliğini sağlamak için kullanılır. Bu cihazların düzenli olarak bakımının yapılması ve güncel tutulması, etkin bir güvenlik yapısının temelidir.

5. Siber Güvenlik Hizmetleri

Siber güvenlik hizmetleri, şirket dışı uzman firmalar veya danışmanlar tarafından sağlanan güvenlik çözümlerini içerir. Penetrasyon testleri, güvenlik denetimleri, SOC hizmetleri, danışmanlık hizmetleri ve olay müdahale hizmetleri bu alanda öne çıkar. Dış kaynaklı hizmetlerin, şirket içi güvenlik ekibine sürekli destek sağlayarak potansiyel tehditlerin anında tespit edilmesini ve hızlı müdahale edilmesini kolaylaştırır.

6. Son Kullanıcı Güvenliği ve Farkındalığı

Son kullanıcı güvenliği, çalışanların siber güvenlik hakkında farkındalık kazanmasını sağlayan eğitim ve politikaları kapsar. Çalışan hataları, siber saldırıların başlıca kaynaklarından biri olduğu için son kullanıcıların bilinçlendirilmesi büyük önem taşır. Phishing gibi sosyal mühendislik saldırılarına karşı kullanıcı farkındalığının artırılması, güçlü parolaların kullanılması, çok faktörlü kimlik doğrulama gibi önlemler son kullanıcı güvenliğinin temel parçalarıdır.

Güvenlik Mimarisi İçinde Fonksiyon Alanlarının Birleştirilmesi

Siber güvenlik fonksiyon alanlarının her biri, güvenlik mimarisinin ayrılmaz bir parçasıdır. Şirketler bu alanları birbirinden bağımsız olarak değil, entegre bir güvenlik yaklaşımı çerçevesinde yönetmelidir. Örneğin, ağ güvenliği çözümleri, uygulama güvenliği ile birlikte çalışırken, bilgi güvenliği politikaları da bu alanların tamamlayıcısı olarak devreye girer. Böylelikle, şirketin güvenlik yapısı bir bütün olarak çalışır ve tüm bileşenlerin birbiriyle uyumlu olduğu sağlam bir savunma katmanı oluşturulmuş olur.

Tagged in :

ersinerol avatarı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir